Yeniden Danimarka 4. gün

Bu gün günlerden Ribe: Ribe Danimarka’da uğrayacağımız son şehir yarın Almanya’ya geçeceğiz. Ribe Danimarkan’nın en eski kasabalarından biri. Şirin bir kasaba eğer Danimarka’da gezmeyi planlıyorsanız Ribe’yi atlamayın derim. Yalnız dikkat edin şehre yakın park yerlerinin hiç birinde yer olmayabilir. Gerçi şehrin birkaç noktasında büyük büyük park alanları mevcut aklınızda bulunsun. Fakat birkaç saatte Ribe’nin her yanını geziyorsunuz bitiyor. Baktık vakit var saat erken ertesi gün yapacağımız yolun bir kısmını bu gece yapalım dedik.



            Yola çıktık. Birkaç saat sonra Almanya’ya geçmiştik bile. Akşam olunca bir servis istasyonuna girdik. Önce LPG aradım, yoktu. Tam kahve yapıp günün yorgunluğunu atacaktık ki birden bire buzdolabından gelen çıt çıt sesiyele irkildim. Acaba LPG mi bitmişti. Şule ocağa baktı, evet kahve de pişmiyordu. Lpg bitmişti. Halbuki ben birkaç gün daha idare edecek lpg mizin olduğunu düşünüyordum. Birden panik oldum. Benzin satan istasyondaki çalışanlara sormamı söyledi Şule. Gittim sordum. 36 km. sonraki servis noktasında ki benzincide varmış. Hemen toplandık yola çıktık. Hamburg’a doğru yaklaşıyoruz. Almanya’da Hamburg demek trafik sıkışıklığı demektir. Zaten Almanya’ya girer girmez bir sıkışıklık yaşamıştık. Fakat bu kaza sebebiyleydi. 3 araç birbirine girmiş. Neyse ki kimseye bir şey olmamış. Tekrar yola çıktığımızda bir ara yol yeniden sıkışır gibi oldu fakat çabuk açıldı. Biraz sonra servis istasyonuna ulaştık. Zaten servis alanına ulaşmadan önce servis istasyonlarının tabelasında nasıl benzin pompası işareti ile benzin istasyonu olduğunu anlatıyorsa, aynı onun gibi LPG işareti de var bu servis alanında.Önce aracı kenara park edip istasyonu keşfettim. Daha önce hiç lpg doldurmadığım için biraz huzursuzum. Evet lpg pompaları, benzin pompalarının biraz ilerisinde önce mazot deposunu doldurdum. Gittim kasaya parasını ödedim. Sonra karavanı lpg pompasının önüne çektim. Pompayı elime aldım. Pompanın üstünde nasıl monte edileceği ve nasıl gaz alınacağı yazıyor. Şekilde anlatıldığı gibi yaptım fakat pompa bizim lpg tankının ağzına oturmadı bir türlü. Biraz inceleyince bu ağızoın bu pompaya uygun olmadığını anladım. Birden dünyam karardı, demek ki Almanya’da ki pompalar bizim lpg ağızlarına uymuyormuş. Bu durumda eğer lpg alamazsak bizim için bu seyahat bitti demekti. Çaresizlik içinde kıvranırken umutsuzluk içnde diğer taraftaki pompaya baktım. A a bu pompanın ağzı farklı biraz. Pompayı kaptığım gibi çekiştire çekiştire karavana uzandım. Bir iki uğraşıdan sonra pompa yerine otordu. Hatta borunun içinde kalan bir miktar gazı tankın içine boşaltmıştı bile. Eğer o anda kahveyi ocağa koysak belki kahveyi kaynatacak kadar gaz gelmişti deponun içine. Şule ters taraftaki düğmeye bastı ben tabancayı tuttum zar zor iki kişi gazı aldık. Sistemi kuran Hüseyin bey “tankı tamamen doldurmamamı” öğütlediği için 250 litrede durdurduk dolumu. Sonra konuşup biraz daha alalım diye karar verdiğimiz için düğmeye yeniden bastık. Fakat gaz vermedi. Anladığım kadarıyla bu yüklediğimiz gazın parasını ödemediğimiz için yeni gaz alamadık. Gittim gazın parasını ödedim, geldim karavanın içine girip buzdolabını çalıştırdım, am içimde hafif bir heyecan var acaba çalışacak mı? Yoksa bir terslik mi olacak? Diye. Buzdolabı birkaç ateşleme sesinden sonra ateşledi. Sistem çalışmaya başladı yanma sesini duyar duymaz derin bir oh çektim. Servis alanı kocaman bir alan güzel bir yere çektik karavanımızı. Fakat ne kadar ararsak arayalım su depomuzu dolduracak içme suyu musluğu veya pi suyumuzu boşaltacak bir “karavan servis alanı” bulamadık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir